16.10.2025

İstanbul’dan Günübirlik Doğa Gezisi: En Popüler 20 Rota

  • 15 Ekim 2025
  • 7 dakika
  • Gezilecek Yerler

İstanbul’un yoğun temposundan uzaklaşıp doğayla buluşmak için çok da uzağa gitmenize gerek olmadığını söylesek? Evet, şehri çevresinde, yalnızca birkaç saatlik yolculukla ulaşabileceğiniz birbirinden güzel doğa harikaları yer alıyor. Sizin için seçtiğimiz 20 popüler rotayı birlikte keşfetmeye ne dersiniz?

 

1. Polonezköy Tabiat Parkı (Beykoz)

 

Yemyeşil ormanların arasında yürüyüş yapmak, bisiklet sürmek ve ailece piknik keyfi için en çok tercih edilen kaçış noktalarının ilki Beykoz’daki Polonezköy Tabiat Parkı. 1800’lü yıllarda Polonyalı göçmenler tarafından kurulan bu güzel köy, günümüzde sık sık tarihe meraklı olanları ve doğa severleri ağırlıyor.

 

Polonezköy’ün meyve bahçeleri ve köy kahvaltıcıları, gezinin en keyifli tamamlayıcıları arasında. Mangal mekanlarının çeşitliliği de burayı özellikle aileler ve arkadaş grupları için son derece cazip kılıyor.

 

2. Belgrad Ormanı (Sarıyer)

 

Öyle bir yer düşünün ki hem şehir merkezine yakın olsun hem de doğasıyla huzur versin. İşte Belgrad Ormanı tam da böyle bir yer. 6 kilometrelik yürüyüş parkuru, göleti ve gölet çevresindeki enfes manzarasıyla doğa tutkunlarının gözdesi olan Belgrad Ormanı’nda sıklıkla sabah koşusuna çıkan sporcuları ve piknik yapan aileleri görmek mümkün.

 

Eğer doğanın seslerini dinleyerek uzun yürüyüşler yapmak isterseniz, mümkünse hafta içi ve erken saatleri tercih etmenizde fayda var.

 

3. Ağva (Şile)

 

Göksu ve Yeşilçay derelerinin ortasında yer aldığı için ismi “iki dere arasında” manasına gelen Ağva, kesinlikle İstanbul’un en romantik günübirlik rotalarından biri. Sandallarla yapılan nehir turları ve sahildeki uzun yürüyüşler burayı unutulmaz kılıyor. Çok fazla yol yapmak zorunda kalmadan kendinizi doğanın ve denizin kollarında buluveriyorsunuz. Sandal veya kano ile nehir gezintilerine çıkmak, sahilde yürüyüş yapmak ve ünlü balık restoranlarında bir akşam yemeği yemek, Ağva’nın en sevilen aktiviteleri.

4. Şile Saklıgöl

 

Ağva’yı ziyaret etmişken aynı gün Şile’ye de gidebilmek, İstanbul’un hazırladığı en tatlı sürprizlerden. Göl kıyısında kurulmuş restoranlarda kahvaltı yapmak, keyifli öğle yemekleri yemek ve yemyeşil ağaçlarla çevrili huzurlu bir ortamdaki Saklıgöl’ü ziyaret etmek, Şile’nin vadettiği deneyimler arasında. Sessizliği ve dinginliğiyle özellikle kafa dinlemek isteyenlerin uğrak noktası olan Şile, doğa fotoğrafçılarına eşsiz kareler yakalama fırsatı sunmasıyla da biliniyor.

 

5. Riva (Beykoz)

 

Hem denizi hem de kumsalıyla hafta sonlarının en sevilen rotaları arasında yer alan Riva, dört mevsim bambaşka güzelliklere ev sahipliği yapıyor. Yazın sıcak günlerinde serinlemek için denize girebilir, kışın ise dalga sesleri eşliğinde uzun sahil yürüyüşleri yapabilirsiniz. Şehrin kalabalığından uzaklaşıp denizle buluşmak için İstanbul’a en yakın adreslerden biri olan Riva, Karadeniz kıyısına sıralanmış balık restoranları ve kafeleriyle, günübirlik ziyaretlere ayrı bir keyif katıyor.

 

6. Anadolu Kavağı & Yoros Kalesi

 

Boğaz’ın Karadeniz’le birleştiği noktada yer alan Anadolu Kavağı, doyumsuz İstanbul manzarasını izleyebileceğiniz favori mekanlardan. Yoros Kalesi’nden panoramik Boğaz manzarasını gördüğünüzde, İstanbul’a bir kez daha hayran kalıyorsunuz.

 

Anadolu Kavağı’nın tarihi sokakları, balık lokantaları ve sahil boyu yapabileceğiniz yürüyüşler, tarihi ve doğayı aynı anda yaşamak isteyenler için ideal bir günübirlik rota.

 

7. Kilyos (Sarıyer)

 

İstanbul’un Karadeniz’e açılan kapısı olarak bilinen Kilyos aslında en çok yazları adını duyuruyor olsa da, sonbahar ve kış mevsiminde de sahil yürüyüşleri için tercih edilebilecek bir mekan.

 

Deniz havası almak ve kalabalıktan uzaklaşmak isteyenler için hem yakın hem de huzurlu bir alternatif olan Kilyos, Karadeniz’in özgün atmosferini yaşamak isteyenlerin her daim ilk sıralarında.

 

8. Atatürk Arboretumu (Sarıyer)

 

Sırada, farklı coğrafyalardan yüzlerce bitki ve ağaç türünü bir arada görebileceğiniz Atatürk Arboretumu var. Burası, özellikle nadir görülen ağaçları görmek isteyen botanik meraklıları için adeta bir açık hava kütüphanesi.

 

Atatürk Arboretumu doğal güzelliklerinin yanı sıra sıkı kurallarıyla da ünlü; örneğin burada piknik yapamıyor, bisiklet süremiyor ve evcil dostunuzla birlikte giriş yapamıyorsunuz. Başta sınırlayıcı görünse de aslında arboretum bitki çeşitliliğini ve huzurlu atmosferini bu kurallara borçlu.

9. Garipçe Köyü (Sarıyer)

 

İstanbul’un hızlı temposuna inat, zaman hala bazı yerlerde çok daha yavaş akıyor. Rumeli Feneri yakınlarındaki Garipçe de bunlardan biri. Hala doğallığını koruyan bir balıkçı köyü olan Garipçe, küçük ama kendine özgü karakteri olan yerlerden. Taş sokakları, eski evleri ve sahil boyunca sıralanan salaş lokantalarıyla Garipçe, hafta sonu kalabalığından uzak, sakin bir keşif yapmak isteyenler için doğru adres.

10. Ballıkayalar Tabiat Parkı (Gebze)

 

Trekking tutkunlarının çok iyi bildiği Ballıkayalar, Gebze’ye yalnızca 1 saat mesafede yer alıyor. Kayalık vadilerden akan deresi, küçük şelaleleri ve dar patikalarıyla adrenalin dolu bir kaçamak yapmak isteyenler için, İstanbul’a en yakın adreslerden biri olan Ballıkayalar, aynı zamanda Türkiye’nin en popüler tırmanış noktaları arasında gösteriliyor.

 

11. Sapanca Gölü

 

Marmara’nın en bilinen göllerinden biri olan Sapanca’da geçireceğiniz bir hafta sonu, bolca dinlenmek ve yeni haftaya şarj olmuş bir şekilde başlamak için ihtiyaç duyacağınız her şeye sahip. Sabah kahvaltısının ardından göl kenarında bisiklet sürebilir, gölde huzurlu bir tekne turuna çıkabilirsiniz.

12. Maşukiye (Kartepe)

 

Maşukiye dendiğinde çoğu kişinin aklına hemen kahvaltıcılar ve dere kenarına dizilmiş restoranlar geliyor ama aslında burası, bundan çok daha fazlası. Aslında “aşık olunan yer” anlamına gelen ismi bile burasının ruhuyla ilgili fikir vermeye yetiyor.

 

Yemyeşil doğası, şelaleleri ve yaylalara açılan yürüyüş yollarıyla özellikle doğa sporlarına meraklı olanları mest eden Maşukiye, kış mevsiminde Kartepe’nin karla kaplı manzarasına hazırlık durağına dönüşüyor.

 

13. Burgazada (Adalar)

 

Aslında İstanbul’un hemen kıyısında ama şehrin gürültüsünden kilometrelerce uzaklıkta… Prens Adaları’nın en ilham veren sakini, Burgazada, günübirlik doğa kaçamaklarının en huzurlu adreslerinden. Burada sokaklarda motorlu taşıt gürültüleri duymanız söz konusu değil, bir yerden bir yere gitmek için yürüyüş yapmanız veya bisiklet sürmeniz gerekiyor. Çam ormanlarının içinden geçip Hristos Tepesi’ne doğru yürürken, Marmara Denizi’nin muhteşem manzarasına tanıklık ediyorsunuz. Eğer edebiyatı seviyorsanız, adanın en güzel duraklarından biri olan Sait Faik Abasıyanık Müzesi’ni de mutlaka ziyaret etmeyi unutmayın.

 

Yaz mevsiminde plajlarının, sonbaharda kendine özgü doğasının deneyimlenebileceği Burgazada, kendine dingin, huzurlu bir “Ada havası” armağan etmek isteyen tüm İstanbulluların hemen yanı başında.

14. İğneada Longoz Ormanları (Kırklareli)

 

İğneada Longoz Ormanları, Trakya’nın kuzeyinde, Karadeniz kıyısında gizlenmiş bir doğa harikası. Dünyada ender görülen longoz (subasar) ekosistemine sahip bu bölge gölleri, dereleri ve ormanlarıyla masalsı bir manzaraya sahip. Doğa yürüyüşü, kuş gözlemciliği, kamp ve fotoğrafçılık içinse çok cazip. Evet, İstanbul’dan biraz uzun bir yolculuk yapmayı göze almanız gerek ama ulaştığınızda karşılaşacağınız eşsiz ekosistem, İğneada Longoz Ormanları’nı kesinlikle görülmeye değer bir rota haline getiriyor.

 

15. Erikli Yaylası (Yalova)

 

Kamp demişken, Yalova’nın Erikli Yaylası’ndan söz etmemek olmaz. Özellikle çadır kampları için oldukça uygun bir bölge olan Erikli Yaylası, doğayla baş başa kalmak isteyenler için çok huzur verici bir rota.

 

16. Yuvacık Barajı & Aytepe (Kocaeli)

 

Şelaleleri ve yürüyüş parkurlarıyla özellikle son yıllarda giderek popülerleşen Yuvacık, İstanbul’a yalnızca 1,5 saatlik bir mesafede yer alıyor.

 

Burada dere kenarında oturup suyun sesini dinlemek bile çok keyifli ve dinlendirici.

 

17. Bursa Cumalıkızık Köyü

 

Taş sokakları ve renkli evleriyle Osmanlı köy dokusunu hala koruyan ve insanda zamanda yolculuk yapıyormuş hissi uyandıran Cumalıkızık Köyü, tarihi ve doğayı bir arada yaşamak isteyenler için birebir. UNESCO Dünya Mirası listesindeki Cumalıkızık, aynı zamanda kahvaltıları ve yöresel ürünleriyle de ünlü.

 

18. Mudanya & Trilye (Bursa)

 

Bursa’ya gelmişken sahil yürüyüşü yapmadan dönmek olmaz. Tarihi Rum evleriyle ve zeytinlikleriyle bilinen Mudanya ve Trilye, bu açıdan birçok tatil bölgesiyle kıyaslanabilecek kadar güzel. Özellikle Trilye, sıklıkla Çeşme’nin Alaçatı’sı ile kıyaslanıyor.

 

19. Abant Gölü (Bolu)

 

Bolu’nun en bilinen gölü Abant, İstanbul’a biraz daha uzak olsa da günübirlik gidilebilecek bir rota. Göl çevresinde yürüyüş, bisiklet ve at binme aktiviteleri yapılabiliyor.

 

Kışın karlı manzarası, yazın ise yemyeşil doğasıyla dört mevsim ayrı bir güzelliğe sahip.

 

20. Yedigöller Milli Parkı (Bolu)

 

Yedigöller Türkiye’nin en özel milli parklarından biri. Sonbahar fotoğraflarının vazgeçilmez mekanı olan park, renkleriyle ve gölleriyle ziyaretçilerini büyülüyor. Böyle bir atmosferde daha uzun zaman geçirmek isteyenler için kamp alanları da mevcut.

Boğaz’da Gün Batımı İzlenecek En Güzel 10 Nokta
Boğaz’da Gün Batımı İzlenecek En Güzel 10 Nokta
İstanbul’a Yakın UNESCO Mirası Alanlar
İstanbul’a Yakın UNESCO Mirası Alanlar
İstanbul’un En İyi Sanat Galerileri ve Müzeleri
İstanbul’un En İyi Sanat Galerileri ve Müzeleri
Marmaris'in Büyüleyici Köyleri
Marmaris'in Büyüleyici Köyleri
Türkiye’nin En Güzel 10 Kış Şehri
Türkiye’nin En Güzel 10 Kış Şehri